YENİLGİNİN AYAK SESLERİ! (3)

mevlut

İSTİNAF!

Bir 12 Eylül cunta yasası olan 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayanarak, 3 Temmuz 2019 tarih ve 67 Sayılı Belediye Meclisi Kararı ve buna dayanarak tahakkuk ettirilen Yol Katkı Paylarına ilişkin uygulama, Zonguldak Vergi Mahkemesince iptal edildi.

Çaycuma Belediyesi kararı temyiz mahkemesine gönderdi. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi kararı onadı ve Çaycuma Belediyesinin 67 Sayılı Meclis Kararı iptal edildi.

İstinaf, bu kararla Çaycuma Belediyesine; “İnsaf!” dedi!

Bu kararla birlikte, belediyeye ödeme yapanların paralarını faiziyle birlikte geri alma hakları doğdu. Dilekçe veren yurttaşlara paraları yedi gün içinde ödenmezse yurttaşların belediyeden paralarını icra yoluyla alma hakkı var.

Olayın bundan sonrası Çaycuma Belediyesiyle, elinden paraları alınan yurttaşlar arasında!

Halkçı” belediyenin uygulamasını göreceğiz!

 

BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE!

Dedik “Yapmayın, etmeyin! Bu uygulama haksız, hukuksuz! Bu yaptığınız vicdana, insafa uygun değil! Çıkardığınız rakamlar afakî! Eşitlikten uzak! …”

Ne söylediysek, ne yapıp ettiysek müsebbiplerine anlatamadık! Belediye Meclisi ve onların üyesi bulunduğu partileri güce boyun eğip sessizliğe büründü!

Özellikle belediye başkanı, sosyal medyadan, dost ahbap meclislerinden, olduk olmadık yerde bize yönelik demediğini bırakmadı!

Dostlarımızın büyük kısmı ablukaya alındı. Ve o büyük kısım önce sessizliğe büründü sonra tavır aldı ve hatta kimileri bağları kopardı!

Seksen altı hafta köşe yazısı yayımladığım Zonguldak Halkın Sesi Gazetesindeki yazılarımı yayımlamam engellendi! Mahkemenin verdiği iptal kararına ilişkin basın açıklaması haberi, aynı gazetenin internet sitesinden kaldırıldı!

Her seçim döneminde gücüm oranında emek verip çalıştığım CHP’nin Çaycuma İlçe Yönetimi yaşanan hukuksuzluğa ilişkin tek bir cümle bile kurmadı!

Yalnızca CHP değil, Çaycuma’da örgütlü siyasi partilerin hiçbiri ağzını açamadı. Hiçbir dernek görüş açıklayamadı! Hiçbir sendikanın gıkı çıkmadı!

Bu süreçte fahiş paralar ödeyen kaymakamlığın, Devlet Demir Yollarının, diğer kurum ve kuruluşların hiçbirinin sesi çıkmadığı gibi tıpış tıpış gidip parayı ödediler!

2464 Sayılı Belediye Gelirleri Yasasının o haliyle bile nasıl çöpe çevrilerek halkın üç kuruşuna musallat olunduğunu, yasanın maddelerini okuyup belediyenin uygulamalarını gördükçe daha iyi anladık! Elbette ki baskılar ve yalnızlaştırma çabaları başta beni olmak üzere hiçbirimizi susturamazdı! Hukukun işlemesinden başka temennimiz yoktu, olamazdı, olmadı!

Nitekim on bir yurttaşın açtığı dava süreci sonunda hukuk işledi ve kralın nasıl da çıplak olduğunu herkese gösterdi!

O suskunlar, yılgınlar ve teslimler korosu bu kez mahkeme kararını bile halkla paylaşamaz oldu! Çaycuma’da örgütlü olan hilafsız bütün parti örgütleri bir küçük paragrafla bile yaşanan bu durumu seçmenlerine açıklayamadı! Kazanılmış davayı bile sahiplenemediler!

Ha! Bu arada belediyeden parasını geri alabilmek için zangır zangır bizi arayan kimi parti yöneticilerine, kimi protokol kuşlarına ne diyeyim bilemiyorum!

Sözü uzatmayacağım. “Biz halkız ve haklıyız! Kazanacağız çünkü yaptığınız uygulama siyaseten bir aldatmaca, hukuken de yok hükmündedir!” dedik.

Teraziyi Çaycuma Cumhuriyet Meydanına kurduk! Buyurun! Çıkın teraziye de cürümünüz ne kadarmış görsün cümle âlem!

 

BU KADAR MI?

İş Yol Katkı Payı garabetiyle bitse keşke!

Adres güncellemesine dayalı Emlak Vergisi değişiklikleri ve bu gerekçeyle geriye dönük beş yıllık ceza uygulaması hukuksuzluğu da Zonguldak Vergi Mahkemesinden döndü. Yasa gereği belediye bu kararı temyize bile götüremedi!

İmar Kanunu 18. Madde uygulamalarına ilişkin verilen iptal kararları…

İrili ufaklı birçok bireysel ve kamusal davalar…

Başka ayrıntılar da var ama her şeyin zamanı gelecek. Onları o zaman konuşup yazarız.

 

GEÇEN HAFTADAN…

Perşembe Beldesi Keçecioğlu Mahallesi bağlantılı Çağ Çelik tartışmaları geçen haftanın gündemini oluşturdu. CHP İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Köktürk’ün açıklamaları üzerine şekillenen çalkantılar yer -yer esprilere konu olarak- sürdü. Birçok okuyucu beni gördüğünde; “Hocam, Salı gününü bekliyoruz!” dedi.

Şeref Bey geçmiş dönemlerde birçok olay ve sorunda omuz omuza mücadele ettiğim bir dostumdur. Kamuoyu önünde ona ilişkin benden sıkıntı verecek cümleler duyacağınızı düşünüyorsanız yanılırsınız. Onun içinde bulunduğu politik koşulları benden daha çok anlayacak kişi sayısı azdır.

Şeref Beyden gelen her eleştiriyi dikkate alır, çok da istemeden kullandığı ve farklı anlamlara gelebilecek sözcüklerine de takılmam. Varsa bir eleştirim, kamuoyu önünde kayıkçı kavgası yapmak düzeysizliğine düşmem. Gider bir kahvesini içer; söyleşirim.

Konuya ilgi duyan üçüncü şahıslara duyurulur!

 

GÜNGÖR ŞENKAL VE YANDIM ELÂ GÖZÜNE!

Yaşamını Avusturya’nın başkenti Viyana’da sürdüren araştırmacı yazar değerli dostum Güngör Şenkal’a imzaladığım Çaycuma ve içinde bulunduğu bölgenin kültürel ayrıntılarını işleyen Yandım Elâ Gözüne adlı kitabımdaki sözcük taramasına ilişkin yazdıkları kitabı bir başka boyuta doğru götürdü!

Kitaptaki sözcüklerin etimolojik kökenlerini farklı kaynaklardan tarayarak inceleyen Şenkal, Zonguldak’ta yayımlanan Susma Gazetesinde bu değerlendirmelerini yayımlayarak beni onurlandırdı. İlgilenerek ve bilgilenerek okudum. Umarım bu yazıların devamı gelir.

Her zaman söylediğimi yinelemek isterim; “Asıl olan okuyucudur, gerisi hikâye!

Teşekkürler dostum! Sağ ol, var ol!

 

KORALI ZONGULDAK’TAYDI!

Meşe’de İnecek Var romanından sonra bir anlamda onun bir parçasıymış gibi yazılarak yayımlanan Koralı romanımın gecikmiş imza ve tanıtım söyleşisini 26 Şubat 2022 Cumartesi günü Zonguldak TMMO lokalinde yaptık.

Organizasyonu yapan yayıncı örgüt ZOKEV’e ve söyleşiye katılarak yolculuğumuza omuz veren okuyuculara içten teşekkürlerimi sunarım.

Göç olgusunu işleyen Meşe’de İnecek Var romanından sonra, savaş ve yarattığı travmaları işleyen Koralı romanı, bölgemiz yazın tarihine attığım bir tırmık olarak yerini alırsa onun mutluluğu bana yeter!

Yazacak, söylenecek ve yürünecek daha çok yolumuz var. Doğaya dönmeden kalıcı ürünler bırakma çabam sürecek! Yeter ki yazacaklarım, söyleyeceklerim ve yürüyüşüm yarıda kesilmesin!

Siz varsanız ben de varım! Hepinizi dostça kucaklıyorum! İyi ki varsınız!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *