YEDİNCİ MERHABA!

Demokrat Çaycuma Gazetesi, ADD İletişim Dergisi, 18. Tünel Dergisi, 18. Tünel İnternet Dergisi, Çaycuma Sanat, Halkın Sesi Gazetesi…

Bugüne dek düzenli yazılar yazdığı yerel basın kuruluşlarının dışında ulusal basın ve yayın organlarında yazdıklarımı da sayarsak, yaklaşık otuz beş yıldır basın sektörünün içindeyim. Parmak hesabı saymadım ama sanırım bin dolayında yazı olmuştur belgeliğimde…

En son Zonguldak Halkın Sesi Gazetesinde yazmaktayken yazılarıma ara vermek durumunda kaldım. Bunun nedenlerini ve sonuçlarını zamana bırakarak sürdüreyim…

Halkın Sesi Gazetesindeki köşenin adı “Bizim Çizgi”ydi. Bu tanımlama benim için önemliydi! Öyleyse yeni yolumuzu da o adla açalım dedik! Büyük oranda Çaycuma Sanat’ın devamı gibi olacak olan Bizim Çizgi, tasarım olarak eksiklerini deyim uygunsa dengi yolda düzerek giderecek…

Usuldendir, yeni başlangıçlarda; merhaba denir!

M e r h a b a !

ZAMAN NEYİ GÖSTERECEK?

Zaman neyi gösterecek, hep birlikte göreceğiz. Çetrefilli dönemlerde kimi kez göz gözü görmeyebiliyor. Söz sözün üzerine gelince kim ne söyledi anlaşılmayabiliyor. Zaman hükmünü verince ak koyun, kara koyun çıkıyor açığa!

İnanın o günler uzak değil! Günü geldiğinde herkes yapıp ettiklerinin faturasını ödeyecektir! Hiç kimse şimdiki konumuna güvenip ibriği ocağa koymasın! Hiç kimse makamdan aldığı gücü muarızları üzerinde fütursuzca kullanmaya kalkmasın! Bu gözler neler gördü, daha neler görecek!

NEDEN HEP ÇAYCUMA’YI YAZIYORSUN?

Ben Çaycuma’ya ilk 1973 yılında geldim ve 1991 yılından bu yana da fiili olarak Çaycuma’da oturuyorum. Çaycuma doğumluyum. Köyüm merkeze 13 Kilometre uzakta. Evim Pehlivanlar Mahallesinde!

Çaycuma’yı yazmayıp da Karabük’ü mü yazacaktım? Çaycuma’dan doğru Zonguldak siyasetine düzen vermemi, Ankara siyasetini hizaya çekmemi falan mı bekliyorsunuz? Elbette ki yaşadığım şehri, bu şehrin sorunlarını, bu şehrin insanlarını yazacağım! Yazdıklarımı da geleceğe bırakacağım. Soluğum yettiğince de susmayacağım!

SİZİN GÖRDÜĞÜNÜZ ÇAYCUMA’YLA…

Sizin gördüğünüz Çaycuma’yla, bizim içinde yaşayarak gördüğümüz Çaycuma aynı değil! Tıpkı Almanya’da yaşayan Türkiye kökenlilerin, RTE Türkiye’sini gördükleri gibi görüyorsunuz Çaycuma’yı! Dışarıdan bakıp da, kırk yılda bir gelip de; “Nö gözel olmuş başganım!” demekle, Almanya’da yaşayanların “Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi Avrupa gibi yaptı!” demesi arasında hiçbir fark yok! Birini onaylıyorsanız, diğerini de onaylamış olursunuz; Buyurun!

KÖŞE YAZILARIM…

Köşe yazılarımda hep Çaycuma’yı, Çaycuma Belediyesini yazdığımı söyleyenlerin, yazılarımı pek de izlemediklerini anlıyorum. Halkın Sesi Gazetesinde 86 hafta yazdım. Bu 86 yazının en çok 15 tanesinde Çaycuma Belediyesi vardır!

Beni eleştirecekseniz, Çaycuma’da yaşanan sorunları görmezden gelmekle, yazmamakla, susmakla eleştirin! Benden ne istiyorsunuz? Benden neyi bekliyorsunuz? Susmamı mı? Yanlış bir beklenti! Çok beklersiniz!

Bizim Çizgi sitesinde bu açığı kapatacağımı bilmenizi isterim!

ELBETTE…

Elbette yazacaklarım birikti! Her biriyle ilgili notlarımı aldım! Bilgi, belge ve hakikat içermeyen tümceler kurmayacağını en çok da muarızlarım bilir! Susmayacağımı da! Parayla bir bağlaşıklığımın olmadığını, yeme içme giyme vb. şeylere tamah etmeyeceğimi, evimin önünü süpürmeden yan komşuya temizlik dersi vermeyeceğimi, kılınması farz namazları mutlaka kıldığımı, hiç kimseden bir çekintim, korkum ve mahkûmiyetim olmadığını söylememe gerek var mı bilmem!

Kırnapçı, bugüne dek; haklının, doğrunun ve halkın yanında oldu! Son soluğunu verene dek de bu çizgi yani; Bizim Çizgi değişmeyecek!

Madem baltaları çıkardık; hodri meydan! Pilavdan dönen zıkkım yesin! Muarızlarımı bilmem ama dostlarıma sözüm o ki, bilip tanıdığınız Kırnapçı sarımsak yemedi; ağzı kokmaz! Yüreğinizi, yüreğime yaslayın! Bayrağınız bayrağımdır! Siz varsanız; varım!