SUYUNUN, SUYUNUN SUYU!

mevlut

SUYUNUN, SUYUNUN SUYU!

Öncelikle söyleyeyim; Sayın CHP Cenahı! Suya yaptığınız açıklanamaz garabet zammın halktaki yansıması eminim sizin de öyle ya da böyle gözlemlediğiniz gibi önlemez haklı bir tepkiye neden oldu. Bunun politik sonuçlarının olmayacağını düşünemiyor olamazsınız! Bütün inandırıcılığınızı ve ikna malzemelerinizi kubura attınız! “Yazık oldu her şeye!” diyeceğim ama inanın bunu demeye dilim varmıyor! Sizi bilmem ama yurttaş olarak bize yazık oldu! Çaycuma için bizim buna müstahak olduğumuzu kabul ediyorum ama bilin ki aynı düş kırıklığını Çaycuma dışında da yaşattınız! Zonguldak Merkez İlçe Başkanınız Ebru Hanım ters kaleye gitti! İl Başkanınız söyleyecek söz bulamadı! Ülkemizde yaşanan birçok sorununa müdahil olup CHP Genel Merkez politikalarının önünü açan Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın söyleyeceği tüm sözleri sabote ettiniz!

Her çalkantılı hamlesinde olduğu gibi sevgili “Mayor of Chaychuma!”nız, bombayı kucağınıza bırakıp tüydü! Kimi kez Romanya, kimi kez Bodrum, kimi kez Almanya’da aldığı soluğu bu kez biraz uzattı; Almanya’ya kadar gitmişken dünya kapitalizminin çelik kasası olan komşu ülke Switzerland’a geçti! Gürültü patırtı kısmen de olsa geçince geldi.

    

Eh, bu yaşanan garabet hamleleri savunmak gene ikinci el sorumlulara düştü! Vekâleten koltuğu teslim alan mahalle komşum, hazırlanan metnin altına attı imzayı. Paralel bir metnin altına da sevgili ilçe başkanımız ver etti imzayı! Bu iki metnin ortak paydası, “aslında suya zam yapılmadığı”, dört tür vergiyle öyle olduğu falan filandı! İmzaladıkları yazılı metinde anlatılanlar kamuoyunu ‘kesmedi’. Derken “Millet Sofrası”ndan bir yerel başkan çıtayı biraz daha yükseltti. “Bu su zammı fahiş! Ne olacak bu milletin hali?” diyen herkesi “AKP’li” ilan etti. Neler demedi neler? “İktidar partisi yandaşı” dedi, “su zammını eleştirenler halkı düşünmüyor” dedi, “rol kesiyorlar” dedi, “şimdiye kadar neden sesiniz çıkmadı?” dedi… Dedi de dedi! Korktum! Dedim bu politikacı bizi bir sokak arasında yakalarsa ver edecek dayağı! Eh ne yapalım! Yeter ki gönlü hoş olsun! Biz razıyız!

İzin verirse o arkadaşa minik bir sorum olacak! Ben, halkın içinde bir yurttaş olarak, bu insafsız, açıklanamaz ve savunulamaz garabet su zammını eleştiriyor ve bunu ‘halkı yolma hamlesi’ olarak görüyorum! Hal böyleyken sevgili “Mayor of Chaychuma!”nıza her iki seçimde de oy verdiğim gibi, bir sosyalist olarak bu yaşıma dek çok büyük ekseriyetle CHP ve o çizgideki partilere oy verdim. Yani zammınızı kabul etmeyen ben ve sosyal yaşamda görüştüğüm birçok arkadaşımla bizler AKP’li falan değiliz! Ya siz? Siz son iki seçimde kime oy verdiniz de bizi “sigaya” çekiyorsunuz! Uzun dedik ama o kadar da değil; hop! Orada dur! Elini üzerimizden çek! Bize laf söylemek sana kalmadı!

 

SU ANALİZİNİZ ÇÜRÜK!

Kendisine hazırlanan metne imza atan mahalle komşum ve benzer metne imza çakan ilçe başkanımızın paralel açıklamalarında da değinildiği ve üsteleyerek savunulduğu gibi değil analiz sonuçları! Bu hesabı yapan kişiler olarak siz benim öğrencim olsaydınız, ya sizi sınıftan kovardım ya da karnenize “Sıfır” yazardım!

Her iki dostumuz da “mealen” şöyle demişler; “… aslında 9,72 lira olan suyun ton fiyatına eklenen Atık su, Katı atık bedeli, KDV ve Çevre Temizlik Vergisi sonrası suyun ton fiyatı 19.54 Liraya mal olmakta!”

Beyler, siz bu metni okumadan mı imzaladınız? İnsan bir okur da öyle imzalar! Saydığınız o dört kalem vergi ve diğer alıntılar Uganda’ya mı gidiyor? Mealen diyorsunuz ki su daha ucuz ama ne çare ki üstteki beş kalem kesinti 20.-TL’yi bulduruyor! Ve bizim buna inanmamızı bekliyorsunuz!

Yaptığınız bu savunma, 30.-TL’ye üretilen rakının, AKP iktidarı eliyle 400.-TL’ye satılması kadar adaletli ve anlaşılır! Size başka yanıt vermek klavye israfı olur! Seçimler burnumuzun dibine kadar geldi. Çıkar sokağa anlatırsınız “Giyinik”, “Soyunuk” zamlarınızı!

Su analiziniz çürük! Su analiziniz de suyunuz gibi içilecek temizlikte değil! “Mayor of Chaychuma öyle istedi; çaresiz kaldık!” deseydiniz sizi anlar ve inanırdık! O “Mayor of Chaychuma” size daha neler yaşatacak neler! Onun ego tatmini garabetlerini savunma adına daha ne basın açıklamalarının altına imza atacaksınız! Yaşayıp göreceksiniz.

 

ÇOCUKLAR YATAĞA TOK GİRECEK!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üst üste yapılan seçim hamlelerinin sonuncusunda şöyle dedi; “CHP İktidarında hiçbir çocuk yatağa aç yatmayacak!” (KK-3 Aralık 2022 Ct.)

Aynı Kılıçdaroğlu, Çaycuma ziyaretinde; “Türkiye’yi Çaycuma gibi yöneteceğiz!” de demişti.

Sayın Genel Başkan, sana olan güvenimizi gerekli gereksiz açıklamalarla yok etmesen diyorum! Siz Çaycuma’nın nasıl yönetildiğini sanıyorsunuz? Sizin dışarıdan gördüklerinizle bizim içeride yaşadıklarımız aynı şeyler değil! Çok kısa bir zaman sonra size burada yaşanan ve bizzat bana yaşatılan ve halen yaşatılmakta olan her şeyi belgeleriyle birlikte ayrıntılı olarak ulaştıracağım. Zaman ayırıp bakarsanız “Valla, Türkiye’yi Çaycuma gibi yöneteceksem, bırakalım R.T Erdoğan bildiği gibi devam etsin!” diyeceksiniz. Her ne kadar “Sola” açılmak yerine “Sağa” açılmaktan medet umuyor olsanız da Köksal Toptan (79), Hüsamettin Cindoruk (89), Abdülkadir Aksu (78), Süleyman Soylu (52) ve Ahmet Çolakoğlu (44) açılımlarına sizin de “Yok artık!” diyeceğinizi biliyorum. Switzerland adımı sizde de koca bir soru işareti bırakacak!

Bir dostunuz ve olası seçmeniniz olarak size önerim odur ki siz bu Türkiye’yi Çaycuma gibi yönetmek “gafından” cayınız. Ve hatta aklınızdan bile geçirmeyiniz! Biz o hatayı bir kez yaptık ve gördük Hanya’yla Konya’yı!

Yol Katkı Payı diye şehit annesinin kapısına zabıta gönderip basında konuyu dile getirince aynı zabıtalarla ödenti makbuzunu göndererek olmuyor “yatağa tok girmek!” Şehit annesini ağlatan adamla aynı çizgide olamazsınız! Annesinden aldığı 10.-TL ile 2,5 ton su almak için kapıda bekleyen bir öğrencimin gözyaşlarını görmeden, bilmeden iktidar falan olamazsınız! Halk ile arasına ‘cüzdan’ koyanlar, o halkın tercihi olamaz! Olmamalı!

 

CHP PARTİ PROGRAMI DİYOR Kİ!

1-CHP Parti Programı; “Katılımcı, çoğulcu, etkin, demokratik, hesap veren, şeffaf, bilgi edinme hakkına saygılı, çağdaş yerel yönetimler…” diyor!

(CHP’li Çaycuma Belediyesi; Kent Konseyi başta olmak üzere birçok demokratik kitle örgütünü “Tek Adam” çizgisinde dizayn etmek için her yolu kullandı! Yaptığı ve yapacağı işlerden doğrudan etkilenecek halkı bırakın bilgilendirmeyi, Emlak Vergisi artışlarından Yol Katkı Paylarına kadar birçok konuda hiçbir bilgilendirme yapılmadı! Dilekçelere yanıt bile verilmedi! Verilmiyor! Sonuç ortada!)

2-CHP Parti Programı; “İnsan haklarına birinci öncelik verilecek, hizmete erişme hakları, fırsat eşitliği ilkesi çerçevesinde sağlanacak!” diyor!

(Kent mobilyaları başta olmak üzere mahalle yolları, ana yollar ve benzeri hizmetler hiçbir zaman düzenli yapılmadı! Merkezin merkezindeki yollar bile dökülüyor! Yağmur yağınca su birikintilerinde ördek yetiştirmek mümkün! İstasyon Mahallesi, Gemiciler Mahallesi yaşadıklarından ve aldıkları hizmetlerden hoşnutsa sözlerimi geri alıyorum!)

3-CHP Parti Programı; “Hiçbir koşulda hukukun üstünlüğü ilkesinden ödün verilmeyecek!” diyor!

(Yol Katkı Payı uygulaması hem yerel hem de yüksek yargı eliyle iptal edilmişken, zaman kazanmak için yeniden hukuksuz kararlar almakta beis görmeyen “Mayor of Chaychuma!” ve ‘seçmece’ ekibi, hukuku çöpe attı! İmar Kanunu 18. Madde uygulamalarının iptali de aynı durumda! Halkın milyonlarca lira parası heba edildi! Uzatmayayım daha çok örnek var!)

4-CHP Parti Programı; “Farklı sosyal kökenlerden ve bölgelerden gelen insanların birlikte yaşamasını sağlamak ve sosyal yaşamlarını iyileştirmek temel görevi olacak!” diyor!

(Bunun için halkın içine girmek, onu dinlemek, anlamak, sorunlarına çare bulmak gerekiyor! Sarıkaş Köprüsü, Ahşap Cami, Yüzme Havuzu değil, salgın hastalık günlerinde sokakları yıkamak bile yeterdi! Irmakta su kesilmiş olmalı ki tozlu günler yaşadık biz!)

Sayın Kılıçdaroğlu… Sözüm çok ama uzatmayayım isterseniz! Sizin gördüğünüz ya da size gösterilmeye çalışılan ‘Chaychuma’ ile bizim içinde yuvarlandığımız ‘Çaycuma’ aynı ‘Cuma’ değil! Bunu görürseniz iktidar, görmezseniz sittin sene muhalefet olursunuz. Sizin göremediğinizi halk çok iyi görüyor inanın!

 

HAFTANIN ALINTISI!

Haftanın alıntısını ünlü Fransız düşünür Charles de Secondat Montesquieu’dan. Bu alıntıyı bizim “Yancılar” için yapıyorum. Size daha çok sözüm var ama şimdilik “Yetmez ama Evet!” diyelim!

Pazar”, “piyasa ekonomisi” ya da “pragmatizmi” tek geçerli ölçüt kabul edip burjuva dünya görüşünün genel egemenliğiyle birleşen, yaşamın her alanında kendilerini vazgeçilmez sanan birtakım küçük derebeyiler ve bunların çevresinde öbeklenmiş dalkavuk zümreler buna, yani “değerlendirme” ve “eleştiri”ye tahammül edemezler!” (Montesquieu)

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *