SAFLAR VE SAFLAR!

SAFLAR VE SAFLAR!

“Akan su, yolunu bulur!” “Akacak kan başta durmaz!” “Halk dediğin başını kelebeye dolayacaksa kimseye kulak asmaz!” “Çıvgan kömüş göveleyince soluğu Adaköy Alçağında alır!” Bütün bunlar olup bitince yazgıcılık devreye girer; “Varsa kaderde düzülmek, neye yarar büzülmek!” Pardon, “büzülmek” değildi o!

Neyse, bile isteye çamura yatan ister üzülsün, ister büzülsün! Sonuç, “Sap olalım sap!”a varır! Varsın ne sapı olacağına herkes kendi karar versin! Zaten bu dünya, sap gelip saman gidenlerin dünyası değil mi?

Gürcücedeki “F” harfi yoktur. Hiçbir sözcüğünde f sesi geçmez. Türkçede her ikisi de vardır. Ancak anadili Gürcüce olan yurttaşlarımız aynı zamanda Türkçe de konuştukları için ister istemez “P”, “F” karmaşası yaşanır.

Gürcü imam, cenaze namazına başlarken cemaate Türkçe seslenir; “Sap olalım sap!” Dört yıl görev yaptığım Şavşat-Dutlu Köyünde, yer yer bu duruma ilk tanık olduğumda çok şaşırmıştım ama sonraları bu harf değişimini algılamaz oldum.

Okulun hizmetlisi merhum Eşref Ağabey, nöbetçi öğrenciye Türkçe seslenirdi; “Şükran, süfürgeyi getir kızım!” Sözcüğü yanlış kullanırım korkusuyla bu kez “P” yerine “F” sesini kullanırdı. Eh o da yanlış! Sen istedin diye bütün eğriler doğrulmaz ki!

Rahmetli öğrencim Şükran’ın ablası, beşinci sınıfta öğrencim olmuştu. Öğrencimin adı “Perihan” mı yoksa “Ferihan” mı ben bile karıştırır olmuştum. Onun adı Perihan’dı. Ancak bu çelişki öyle bir tedirginlik yaşatırdı ki arkadaşları bile ona çoğunlukla Ferihan derdi!

Bütün bunları niye yazdım?

Geçmişte oy verdiğim partinin yol güzergâhı belirlendi. Dahası malumun ilanı yapıldı! Şimdi sıra “Sap” olmada. Pardon; “Saf “ olmada! Yalnız bu saf olmak da iki ayaklı! Ya gerçekten saf olacaksınız ya da gerçekten saf olacaksınız! Gerçek saf nasıl olunur ona siz karar vereceksiniz!

Bilmenizde yarar var, ben saf olmayı değil; Sap olmayı seçiyorum! Ne sapı diye sorarsanız; “Süfürge sapı!” Anlayacağınız ben “Safla samanı” harman edeceğim! Düşün feşime! Sonra olaylara Pransız kalıp çalıyı yiyince fataramayın!

Deve, kendine sorulan bildik soruya kızıp bağırmış; “Lan sizin nereniz doğru ki?”

MÜSLÜMAN NOEL’DE NE YAPAR?

Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde her Noel Bayramı öncesi çalışanlara bir maaş tutarında “Noel Bayramı ikramiyesi” verilir. İşin ilginç yanı, Noel bir Hıristiyan bayramı olmasına karşın, iş barışı gereği Hıristiyan olsun olmasın her çalışana ödenir bu ikramiye!

Biliyorsunuz her yılbaşı arifesinde dinci yobazların borazanı ötmeye başlar; “Müslüman Noel kutlamaz!” Yılbaşıyla Noel Bayramını bile ayırt etmekten aciz bu kesim, sanki yeni bir şey söylüyormuş gibi çığırtkanlaşır!

Şimdi, başta bunlar olmak üzere, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiyeli Müslümanlara soruyorum: “İçinizde Weihnachtsgeld almayı reddeden Müslüman var mı?” Demeniz gerekmez mi ki “Yok arkadaş, bu bayram bizim bayramımız değil, Müslüman Noel kutlamaz, biz bu parayı almıyoruz!”

Bu para, ailelere, Noel Bayramında yapacakları masraflar için verilir. Noel Bayramı kutlamadığınız ve bayram masrafı yapmadığınız halde nasıl oluyor da böyle bir ikramiyeye çöküyorsunuz?

Sizin dininiz ne? Para mı, İslamiyet mi?

Alman şehirlerinde kurulan Noel Bayramı çarşılarını gezip yakından tanık olmuş biri olarak söylüyorum, inanın bana o bayram yerlerinde ne kadar Alman varsa o kadar çarşaflı–sakallı–sarıklı var! Merak edenlere çektiğim fotoğrafları gösterebilirim.

“Müslüman Noel kutlamaz!” diye bağırıp da Weihnachtsgeld alanlar, nereden baksak ikiyüzlü, nasıl baksak sahtekâr, nerede baksak hep aynısınız! Din ve inancını Euro kurunda satan sizler, verdiğiniz oyları ne karşılığı sattınız merak ediyorum!

BAYRAK İNMEYECEK, EZAN SUSMAYACAK; HIRSIZLIK SÜRECEK!

Gazeteci Yılmaz Özdil, futbolcu Emre Belözoğlu’yla ilgili şu saptamaları yapıyor; “İsviçre maçında rezalet! Emre’den gırtlağını keserim işareti! Emre’den tribüne kol işareti! İngiltere’de Emre’ye ırkçılık soruşturması! Emre’den ölümlü trafik kazası! Emre’nin Fethullah Gülen meselesi! Emre’den tefeci faizi kepazeliği! Emre’den hakeme yumruk kepazeliği! Olağan dışı ne varsa Emre orada… Emre Belözoğlu futbolun rol modeli!”

…

Hani anayasa oylamasında, “Rıdvan abi, ben varım, sen de var mısın?” zinciri vardı ya a-ha işte bunlar onlar! Hani dindar, kindar, kafası dar, manidar gençlik vardı ya a-ha işte o kuşağın putlarındandır üstte yediği herzeler sıralanan sporcu!

Size ne yazsam bir eksik kalır! Utanın diyeceğim ama…

Görevden alınan AKP’li TFF Başkanına, istifa edip etmeyeceği soruluyor, adamın yanıtı dillerine pelesenk ettikleri o kof söz; “Bu ülkeyi bölemeyecekler. Bayrak inmeyecek. Ezanlar susmayacak, bunu herkes bilsin!”

Bir defacık olsun utanın, bir defacık olsun yüzünüz kızarsın yahu!