NEDEN KAYBEDEN HEP CHP VE SOL?
NEDEN KAYBEDEN HEP CHP VE SOL?
2023 yılının eli kulağında. Önce cumhurbaşkanlığı ve milletvekili sonra yerel seçimler yapılacak! Hepimizin bildiği gibi ülkemiz her anlamda tam bir yol ayrımında! Kapitalizmin bunalımı emekçi halkların boynuna taşınamaz bir yük olarak binerken çözümün çözümsüzlük gibi görünüyor olmasına isyan ediyorum! Ülke solu ve yanında durması gereken CHP’nin sağa yaslanarak yürümeye çalışması öz gücümüzün farkında olmadığını gösteriyor! Elbet bunda ülkenin üretmemesi ve üretim ilişkilerini öncelememesinin payı büyük!
Yaşadığımız yeri; Zonguldak ve Çaycuma’yı düşündüğümüzde tam bir tükeniş içinde olduğumuzu rahatlıkla söylemeliyim! Siyasi figür olarak öne çıkan kişilerin birinci önceliği seçilebilecek bir sırada ve kazanabileceği bir partide konumlanmak şeklinde! Bunun için veremeyecekleri ödün yok! Kim bilir belki bu ülke siyasetinin gerçekliğidir de ben gereğinden çok ilkesel bakıyorumdur!
ZONGULDAK’TA SOL VE CHP!
Yok! Zonguldak’ta ‘Sol’ da yok ‘CHP’ de! İşin garibi Zonguldak’ta bunlar yokken ‘Sağ’ da yok! Bunların olmadığı yerde ne mi var? Çıkarı için takla atanlar var! Öne çıkabilmek adına önündekileri ezmek için çırpınanlar var! Hangi derede su varsa o dereye atlamaya hazır omurgasızlar var! Düşünsel ilkeleri çarçur eden ilkesizler var! Madenci var ‘proletarya’ yok! Bütün bunlar; “Sınıf bilinci” olmadığı için var!
Durum ne olursa olsun, hepimiz başlıktaki soruyu sormak zorundayız; Sahi, neden kaybeden hep CHP ve Sol? Bizler aslında sütten çıkmış ak kaşığız da halk bunu göremiyor mu? Bu göremiyor olmada sol ve sosyal demokratların hiç mi suçu yok? “Yancı sol” başta olmak üzere herkes bu soruları kendine sormalı!
Üstteki paragrafta yazdıklarımın hepsi Çaycuma için de geçerli!
Bizde fazladan ‘Çaycuma’yı; ‘Chaychuma’ sananlar var! Beni böyle yazıyor diye köpürenler var! Halkın sırtına binmek için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar var. Sırta binmeyi görmezden gelenler ve hatta hiç utanmadan savunanlar var!
Şimdi birçok kişi birbirine soruyor; “Önümüzdeki dönem kimler milletvekili, kim belediye başkanı olacak?” Ne hikmetse “Hocam sen bilirsin!” diyerek bana da soruyorlar. Bir iki haftadır ben de bu soru üzerine yoğunlaştım. Soruyorum, gözlemliyorum, irdeliyorum…
Son sözü baştan söyleyeyim; durum CHP için hiç de iyi değil! Hem oy oranları hem de liste savaşları açısından iyi değil! Zonguldak genelinde toplam en az otuz tane potansiyel milletvekili adayı var ve hepsi birbirini bıçak sırtı izliyor! Kuyular kazılıp hiçbir şey yokmuş gibi selam verilip alınıyor!
25 Şubat 2021 Perşembe günü ziyaret ettiğimiz Zonguldak CHP İl ve Merkez İlçe Başkanlığında Sayın Murat Pulat ve Sayın Ebru Uzun’a söylediğim listede bir değişiklik yok. Çaycuma’daki muktedir ve yakınındakilerin hesabı şöyle; “1-Deniz Yavuzyılmaz, 2-Mayor of Chaychuma, 3-Diğerleri!
Elbette ki bu öngörüye katılmıyorum. Liste savaşlarındaki durum ne olursa olsun CHP için Zonguldak 1. Sıra dışında hiçbir şey öngörülür değil! AKP cenahının, İYİ Parti ve bizatihi CHP tabanının konumlanışındaki görüntü aday ve aday adayları açısından çok ama çok sürprizlere açık! Hiçbir sıra cepte keklik değil!
CHP’yi CHP’lilerden daha iyi izlediğimi söylersem 1. Sıra için yandaki fotoğrafa bakarak yeni listeler oluşturursanız iyi olur derim. Benden söylemesi!
Yaşayıp göreceğiz! Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı çok çok beklenmedik bir kişi olmazsa benim oyum elbette o adaya olacak. Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı için bunu söylemem elbette ki olanaksız! Benim durumum böyleyse varın halkı siz düşünün!
ASFALT!
Çaycuma Belediyesi şehir içi cadde ve sokaklara asfalt döküyor! Asfaltın niteliği, soğuk-sıcak olması falan filan bir yana aklım Mithat Gülşen dönemindeki eleştirilere takıldı. Adam cadde ve sokakların bir kısmına asfalt döktüğünde şimdilerin Mayor of Chaychuma’sı o zaman sert eleştiriler getirmiş; “Asfalt, kanserojen içerikli bir üründür, insan sağlığı için caddelere, sokaklara dökülmesi uygun değildir!” mealinde cümleler kurmuştu. Ve haklıydı!
Demek ki aradan geçen zaman içinde yol ariyet malzemeleri evrim geçirdi, teknoloji ilerledi ki şimdilerde cadde ve sokaklara ver ediliyor asfalt!
Bunu niye mi yazdım? Kıllık olsun diye değil; gözünüz, kulağınız ve belleğiniz bir işe yarasın diye yazdım! Okudunuz mu ey halkım, ey ‘Yancılar?’
ÇKSM’Yİ BOYKOT MU EDİYORUZ?
Dikkatinizi çekiyor mu bilmem, epey bir zamandır belediye çıkışlı kültür ve sanat etkinliklerinin tamamı, ‘Üzerine uçan daire konmuş bina’nın ‘7. Kat’ındaki ‘Charshambha Salonu’nda yapılıyor.
Şu soruyu soralım; bu bina bir tür “Kültür Merkezi” mi yoksa bir idare binası mıdır? Çaycuma’da SEKA Sineması ve Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi (ÇKSM) varken ve buralar halka açıkken neden üsteleyerek uçan daireli “Charşhambha Salonu” kullanılır anlayamadım! Gerçi ben sizin yapıp ettiğiniz hiçbir şeyi anlayamaz oldum ama bunu hiç anlayamadım!
Gene farkında mısınız bilmem, ‘Yancılar’ın bir kısmı da oraya gitmiyor! Yoksa onlar da mı ‘Çalıyı yiyenler” arasına girdi! Sahi, ÇKSM’yi boykot mu ediyoruz? Yapılan etkinliklere CHP’li Belediye çekincesiyle gelmek istemeyecek kişiler gelemesin diye mi? “Belediye CHP’nin değil; halkındır! Herkes gelebilir!” gibi bir tümce kurmaya kalkmazsınız umarım! Halkın kullandığı suya 20.-TL gibi garabet bir fiyat biçen belediyenin “halkın belediyesi” olma olasılığı düşünülemez bile!
Size iyi eğlenceler arkadaşlar!
MÜSTAFİ BİR AVUKATIN ANILARI!
Dayatılan hukuksuz iş ve işlemlere imza atmak istemedikleri için baskı ve yıldırmalara dayanamayıp istifa eden avukatların anlattıklarını dinlemeyi sürdürüyorum. Dinledikçe “Vay anasını! Hadi be!” dediğimi itiraf edeyim. Oysa otuz yıldır enine boyuna bildiğim bir ‘vakıa’ya ilişkin bu kadar şaşkınlık nidaları çıkarmamalıyım. Demek ki durum bizim bildiğimizden de vahim!
Elbette vahamet bu kadarla sabit değil! Dahası var. Hukuk dizgeleri içindeki ayrıntıları günü geldiğinde kanıtlarıyla birlikte önünüze koyacağım.
SS, yalnızca Wikipedia’nın tanımladığı gibi ‘Nazi Almanya’sında NSDAP’ye bağlı bir suç örgütü’ değildir! Herkesin kendi bir SS’i vardır. Gün gelir faş olur şimdinin gizemleri.
Torbada daha çok ayrıntı var! Özel gibi görünen ama aslında herkesi ilgilendiren hukuksuzlukları, ahlaksızlıkları yazma zamanı henüz gelmedi. Teknenin başına gelen değirmen taşına düşecektir. Göreceğiz ununuz kına gibi mi yoksa üçüncü sınıf bir kepek mi?