“KEÇELİ HA?”
KEÇELİ HA?
“Çaycuma Belediyesi Kaymakam Serkan Keçeli Kültür Merkezi!”
Serkan Keçeli kimdir? Bu sorunun bir önemi olduğunu düşünmüyorum! Çünkü bu sorunun yanıtı; “Serkan Keçeli hiç kimsedir!”
Çaycuma’nın bir değeri değildir. “Değer” de değildir! AKP iktidarınca atanmış, iktidarca kendine ne emredildiyse onu yapmış, maaşını almış, makam arabasına binmiş, sürücüsünün ve korumasının parası genel bütçeden karşılanmış herhangi birisidir!
Bu işin şekil yanı! Bir de bu işin öz yanı var! O da yandaki fotoğrafta görülüyor!
Serkan Keçeli, bir FETÖ uygulaması olan Kutlu Doğum Haftası etkinliklerini organize eden kişidir. Hemen her etkinlikte yanında olan Çaycuma Müfütüsü Mahmut Rauf Arcaklığolu’yla yolları aynı olmuştur. Bilmeyenler için söyleyeyim, Arcaklıoğlu ailesinin neredeyse tüm bireyleri FETÖ soruşturmalarında tutuklanmış, görev dışına çıkarılmış, Fethullah Gülen Cemaatiyle haşır neşir olmuş insanlardır.
Serkan Keçeci’nin her daim yanında olan üçüncü kişiyse CHP Çaycuma Belediye Başkanıdır. Bütün Türkiye’de, CHP’nin de içinde bulunduğu Atatürkçü kesim, Fethullah Gülen Cemaati ve el ele olduğu AKP’ye karşı cumhuriyeti savunurken, o CHP’nin Çaycuma Belediye Başkanı, yanındaki zatlarla, Kutlu Doğum Gülü dağıtmakta bir beis görmemiştir!
Bu üçlüye ilişkin dahası da var ama Keçeli’ye dönelim!
Serkan Keçeli, her seferinde davetli olmasına karşın, CHP, ADD, Eğitim Sen gibi cumhuriyet yanlısı kurum ve kuruluşların organize ettiği; konferans, Sanat Günleri, tiyatro etkinliği, Uçurtma Şenliği, imza günleri gibi hiçbir sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliğe katılmazken, ENSAR Vakfı etkinliklerinde ve FETÖ organizasyonlarında boy göstermiştir!
Bu Serkan Keçeli’nin adının, Çaycuma’da hizmete yeni giren bir yere vermek sıradan bir olay olarak görülebilir mi?
Buradan en çok da Çaycuma CHP İlçe Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerine, Çaycuma Belediyesi CHP Meclis Üyelerine, CHP Kadın ve Gençlik Kolları yöneticilerine sesleniyorum; Bu kişinin adı bu yere verilirken hiç içiniz sızlamadı mı? Cumhuriyet çizgisinden bu kadar mı koptunuz? Yahu arkadaşlar, siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Ne akla hizmetle böyle bir kişinin adını oraya verdiniz?
Rahmetli Hamit Kalyoncu ve Behçet Kalaycı ya da yüz yaşına yaklaşmakta olan Çaycuma’nın onuru yazar, şair ve bestekâr Ziya Mısırlı adı hiç aklınıza gelmedi mi?
Belediye Başkanı “baş” danışmanı -eski- dostuma soruyorum; “Allah-lillah aşkına, gerçekten hiç vicdanın cız etmedi mi? Hani senin politik duruşun?”
Size söyleyecek söz bulamıyorum! Ve Çaycuma halkına sesleniyorum; “Bu yönetim devam ederse daha çok badireler göreceksiniz! Ve inanın, siz bu yönetimi yeniden seçerseniz ben bir daha ağzımı açmayacağım! Bileceğim ki müstahak’ınızı bulmuş olacaksınız!
Bu utanç verici karardan hemen dönülmelidir! Eğitim Sen’li iki öğretmenin tertemiz adının önüne “FETÖ iltisaklı” yazmakta bir sakınca görmeyen ekibin bir elemanı olan Serkan Keçeli adını kültür merkezine vermek, bu şehir için bir utanç kaynağı olarak üzerinize yapışacaktır!
“SEVDALINIZA TÜYO!”
Hani, İl Genel Meclisi adayını devre dışı bırakma sürecinde eylem ortaklığı yaptığın arkadaşın var ya… Yerel Seçimlerde sana oy vermeyecek, verdirtmeyecek!
Kazanırsan; “Başkan, zor oldu ama kazandık!” diyecek.
Kaybedersen…
Kaybedersen zaten sen olmayacaksın ve üstelik de o andan başlayarak CHP diye bir parti ve amblemi senin için hiç hükmünde olacaktır. O nedenle o cümle orada biter!
Devamını, sen kaybedersen yazacağım.
Kazanırsan dar alanda kısa paslaşmalarınızı izlerken ben rakı içiyor olacağım.
İndinizde, insan çürüdü! Daha ne olsun?
YOL KATKI PAYLARI VE 18 UYGULAMALARI!
Belediye Başkan adaylardan birisiyle karşılaştım. Ayaküstü de olsa lafladık. Seçimler için ne gibi önerilerim olacağını sordu adayımız. Geçen haftaki yazımı okuyanların anımsayacağı vurgulamayı yaptım ona; “İnsan dediğin canlı, çuvalına ne attıysa insan mezadında masaya onu koyar!”
Bunun Çaycuma için iki ayağı var;
1-Haksız ve hukuksuz olarak halktan alınan ve yüksek yargı yoluyla iki kez iptal edilen Yol Katkı Payı paraları kademeli olarak geri verilmeli.
2-İmar Kanunu 18. Maddesi uygulamalarının tamamı gözden geçirilip adaletsizlikler ortadan kaldırılmalı ve Nadır Çayırlığından dağlara kadar olan alanın adaletli bir uygulaması yeniden yapılmalı. Yoksa abur cubur bir Çaycuma bizi bekliyor olacak.
Aday arkadaş dikkatlice dinledi. “Hocam bu alanda kaos yaratan bir sorun yığılması olmasa siz bana bunu söylemezdiniz! Nedir durum?” dedi.
Dedim ki; “Eğer Çaycuma Çaycuma’ysa ve Çaycumalılar da Çaycumalıysa, bu iki işe el atacak adamı seçer! Seçmezse zaten konuşmaya gerek yok!” dedim.
Anladınız mı beyler? Yol Katkı Payları ve İmar Kanunu 18. Madde uygulamaları!
Gerisi hikâye!