KASSANDRA KOMPLEKSİ!
KASSANDRA KOMPLEKSİ!
İnsanları geleceğe dair uyarmasına ve doğruları söylemesine rağmen kimseyi inandıramama durumuna psikolojide Kassandra Kompleksi denir.
Kassandra, Troya Atı’nın getireceği tehlikeden dolayı çevresini uyarmış ama inananların sayısı yetersiz kalmıştır. Troya talan edilmiş, insanlar ağır bedel ödemiştir.
Kassandra’nın geleceği bilme isteğinin mitolojik öyküsü dramatiktir. Merak edenler Wikipedia kayıtlarına girebilir.
Kassandra Kompleksinin toplumsal ve siyasal yansıması ve değerlendirmesini, alan bilgisi sosyoloji olanlara bırakarak söylersek, sürü psikolojisinin etkisi altındaki kalabalığın her zaman rahat güdülür bir kalabalık olduğunu görebiliriz.
Toplumsal bilincin oluşması iki ayaklı eğitimin doğumdan ölüme sürmesi dışında bir gerçekleşme durumu yok! Örgün Eğitim ve Yaygın Eğitim, bilimsel ve laik çizgide insan yetiştirmeden ne Kassandra’lar soluklanabilir ne de sürü psikolojisiyle güdülenler!
FATİH AKIN ÇAYCUMA’YLA BULUŞAMIYOR!
Hamit Kalyoncu, Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Maksut Çavdar Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Müzisyen Aydoğan Cengiz Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Karikatürist Sezai Oruç Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Ressam Cengizhan Ünlütürk Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Maket sanatçısı Gökşin Türkhan Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
Fatih Akın Çaycumalılarla buluşamadı. Buluşamayacak!
…
…
Serkan Keçeli Çaycumalılarla buluştu!
Melisa Vargas Çaycumalılarla buluştu.
Geleni gideni boldur Çaycuma’nın maşallah!
Ne ki Çaycumalılar piknikteydi!
ZONGULDAK…
Bizim kara bahtımız, kem talihimizdir Zonguldak! Gittiğimde hemen kaçmak istediğim iki yerden birisidir şehrimiz. Öbürü İstanbul.
Önceleri göç alıp şişen, sonraları göç verip küçülen, şimdilerde büyük oranda can çekişen bir uzun öyküdür Zonguldak! Kömürü, demiri ve Zonguldaksporuyla artık minnacık kalmış şehrimizi hâlâ diri tutmak, ayakta kılmak için emek verenlere selam olsun!
19 Mayıs 2024 Pazar günü, son romanım Son Uçak için Sergi Odasında buluştuk dostlarla. Epey lafladık. Hayli güldük. Ve hatta dertleştik. İyi de oldu.
O kitapta anlatılanlar bizim öykümüzdür! “Meşe’de İnecek Var!” ve “Koralı”da olduğu gibi! Beş Treni’nde ve “Yandım Ela Gözüne”de olduğu gibi! Şiirlerimde, yazılarımda olduğu gibi!
Tam kırk yıldır yazınsal üretimin satır aralarındayım. Okurda bir karşılığı olmayanlar ne der bilmem ama okurlarım sarıp sarmaladıkça klavyem bu toprakları yazacak!
Teşekkürler dostlarım! Siz varsınız diye varım. Siz olmazsanız ben tası tarağı toplar giderim. Sesiniz sesim olduğu sürece, sesim sesiniz olacak!
Sergi Odası’nın kapılarını Son Uçak için açan değerli dost İbrahim Akyürek’e ayrıca teşekkür ederim!
Toplu Şiirler’de buluşuncaya dek sağlıcakla kalınız!