ÇAYCUMA’DA SİYASETİN SUYU BULANIKTIR!

Köşe Yazıları için Profil Fotoğrafı

ÇAYCUMA’DA SİYASETİN SUYU BULANIKTIR!

Siyasetin suyu hep bulanıktır bizim buralarda. Kimin eli kimin cebinde, kimin orta parmağı kimin neresinde bilemezsiniz. Bulanık su siyasetçileri, hal ve davranışlarıyla öyle bir tablo çizer ki aynaya baktığınızda kendinizden kuşku duyarsınız. Seçimler bitip cicim ayları devrilince çıkar ortaya ak kök, kara kök! Bizim Anadere’nin yanıçları gibi başlarlar yan yan gitmeye!

Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler için aday adaylarının başvuruları yapılmaya başlayınca sosyal medyada dilekçeli fotoğraf paylaşımları da boy göstermeye başladı! Sözün tam burasında Şeytan’ın avukatlığını yapmak sanırım sizin de işinize yarayacaktır!

Beyler, adaylarınızın koyduğunuz yerde duracaklarını garanti etmeden mührü basmayınız!

Anımsayalım; Nebioğlu Belediye Başkanı CHP’den seçilmiş, AKP’ye geçmişti. Saltukova Belediye başkanı CHP’den seçilmiş, AKP’ye geçmişti. Karapınar Belediye Başkanı CHP’den seçilmiş, AKP’ye geçmişti. SHP İlçe Başkanlığı yapan MG, bilinen nedenlerle soluğu AKP’de almıştı. Adaylarınızda AKP’ye geçme alışkanlığı var! Başka örnekler de var ama yazı uzamasın!

CHP yönetimi ve CHP’liler için bu tablo önemsiz olabilir ama bir yurttaş olarak benim için hiç de olağan değil! Benden aldığın oyla iktidar partisine gideceksin! Yani hem seçmene hem de seçildiğin parti tüzel kişiliğine ihanet edeceksin, sonra hiçbir şey olmamış gibi utanmadan orada burada boy göstereceksin! Nasıl bir yaratıksınız ki mideniz bunu kaldırıyor? Beyler, madem AKP’ye geçeceksiniz, direkt oradan aday olsanız da boyunuzun ölçücünü oralarda aldırsanız olmaz mı? Oy vermediğim ve vermeyeceğim için öteki partiler beni ilgilendirmiyor ama ehveni-i şer de olsa potansiyel seçmeni olduğum CHP için aynı şeyi söyleyemeyeceğim!

 

HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMİYOR!

Adam, hiç utanmadan, oyunu alarak ekmeğini yiyip suyunu içtiği partisini devre dışı bırakarak karşı partinin önde gelenleriyle görüşmeler yapıyor. Süleyman Soylu artık yok, Köksal Toptan bugün var yarın yok! Çevresinde fırgam döndüğün Kemal Kılıçdaroğlu seçilemedi! Adını bile duymak istemediğin Zonguldak Milletvekili liste delerek Parti Meclisine girdi! Anlayacağın bu derede sular çekildi.

Ben bunları yazarken söylediğim ne varsa hepsini bireysel husumete bağlama kolaylığına düşen dostlarıma sesleniyorum; arkadaşlar, benim bu şehirde mülkiyeti tarafıma ait bir kümesim bile yok! Üzerine çadır kuracağım beş metrekare arsam yok! Para kazandığım bir ticarethanem yok! Hovardalık ve hırsızlık yaşını geçeli çok oldu! Dalavere, üçkâğıt, yancılık, yalakalık nedir bilmem! Yahu siz hangi husumetten söz ediyorsunuz? Şu Çaycuma şehrinde, kafasındaki B Planına uygun A Planı hesapları yapmayan üç kişi varsa başındaki benim! Varsa bir bildiğiniz dökün ortaya!

Görmüyor musunuz sizden sandığınız sizden değil! Görmüyor musunuz ilke ve kurallarınızın şeklini, rengini, duruşunu kendine göre tasarımladı! Hele benim devrimci, demokrat, sosyalist, ilerici falan geçinen eski yoldaşlarım var ki inanın bana kitabı tersten okuttunuz! İyi ki biz devrim mevrim yapamamışız! Es kaza devrim falan yapılmış olsaydı, sizinle gidilecek beş yüz metre yol bile yokmuş! Ne çok sevdiniz yancı olmayı be! Ne dinmez ihtirasınız varmış!

 

YAZACAKLARIM ÇOK!

Yazacaklarım çok ve hepsi de kayıtlı-kuyutlu, belgeli tanıklı! Daha “Çaycuma’nın FETÖ’yle İmtihanı” dosyamı açmadığımı biliyorsunuz. Daha arazi, arsa ve imar konuları sırasını bekliyor. Daha çok şey var! Ben, öldüğümde bütün bunlar bilgisayarımda çöp olarak kalsın istemiyorum. Halk bilsin istiyorum. Bilsin ki ben Cumhuriyet Meydanında, adam gibi, yüzü ak, başı dik yürümeyi sürdüreyim! Siz de beni görünce vitrine bakıyormuş numarasına devam edin!

Pekiyi bu yazacaklarım ne işe yarayacak? Hiiiç! Hiçbir işe yaramasını falan beklediğim yok! Halk başını kelebeye dolayacaksa sizin yapıp ettikleriniz bir işe yaramaz. O halk, gidip o kucağa oturur! Sonra da çalıyı yiyen gelir. Bu halk, bizim okuduğumuz kitaplardaki halk değil! Kapitalizmin “Tüketim Toplumu” cangılı, bizim, uğruna ölümlere gidip geldiğimiz halkı iğdiş edip çöp yaptı!

Halkın kimi seçtiği sizin için önemli olabilir. Benim için de önemli. Ama benim yukarıda yazdığım nedenlerle kimseden bir çekintim ve beklentim yok! Sizin arsanız, eviniz, şurada şu, burada bu işiniz olabilir; benim yok! Kimseden alacağım, kimseye borcum yok!

Kapağı AKP’ye atmanın bir yolu olsa, o yolu bir bulabilse ocaktaki ibriğiniz boşuna kaynayıp duracak! Platonik aşkınız tek taraflı; görün artık bunu!

Şimdilik yazacaklarım bunlar! Haftaya alan genişleyecek. Beğenen okur, beğenmeyen burun kıvırır. Susmalarınızın şeceresini çıkarsam, Cumhuriyet Meydanındaki kavlangalar kökünden kurur!

 

SAĞLIĞIM…

İyiyim iyi! Bir yere gideceğim yok. Daha kitaplaşacak dosyalar var. Hem nasılsa gideceğimize göre, acele etmeye gerek de yok. Daha bahar gelecek, güneş ısıtacak! Daha karpuz keseceğiz!

Medipol Hastanesinde yapılan analiz ve tetkikler oldukça iyi çıktı. Ameliyatı sıcak günlere erteledik. Hal böyle olunca, çenemin altındaki yağ bezesini görmeye bir süre daha tahammül edeceksiniz. Sonra gene eski yakışıklı görüntüme döneceğim!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *