AYNI BOYDASINIZ!

Köşe Yazıları için Profil Fotoğrafı

AYNI BOYDASINIZ!
Sami alfabesinde “A” öküz başıdır ve Alef, öküz demektir. Öyle ki büyük A harfini ters çevirdiğinizde harfin iki ayağının iki boynuz olduğu betimlenir.
Latince yoluyla diğer dillere de giren A harfi bizim abecemizde de vardır. Diğer harflerin de buna benzer öyküleri vardır mutlaka ama ben bu A harfinin öyküsünü sevdim!
Öküz’e gelince durum karışık!
Bir insana “Aslan gibisin!” derseniz gururlanır ama “Öküz gibisin!” derseniz kavgayı göze almanız gerekir. Oysa her ikisi de hayvan! Hatta aslan daha vahşi!
Öküz uysal bir hayvandır. Ona sahip olan kişi, gücünden, etinden, gübresinden, derisinden yararlanır. O, bütün bunları önüne konan ‘iki tutam saman’ için yapar! Öküz işte!
Hiçbir öküzün eceliyle ölme lüksü yoktur! Gücü tükenene kadar çalıştırılıp dermanı kesildiğinde mezbahaya turistik geziye götürülür! Parayı sayanın masasına; kıyma, biftek, sucuk olarak konuk olur! Zorunlu öküz olanlarla, gönüllü öküz olanlar diye ikiye ayrılır bu tür ama konu uzamasın…
Aslanın eti yenmez. O, kendi halinde yaşlanır ve bir köşede ölür. Ne gariptir ki “Aslan” A harfiyle başlarken, öküz sözcüğünde A harfi bulunmaz! Onlar, kendini aslan gibi gösteren öküzlerdir!
Demek ki “Ben aslanım!” demekle aslan olunmadığı gibi, “Bende A harfi yok, ben öküz değilim!” demenin bir geçerliliği yok! Öküzseniz, öküzsünüzdür!
Keçi, koyun, köpek, yılan, akrep, domuz, bit, deve de birer hayvan ve insanla eşleştirilmesi yapıldığında sıkıntı çıkarır! Daha garibi, kimi iki ayaklılara da insan demeniz doğru söylediğinizi göstermez! Sözün özü, konu karışık! Beğenen beğendiği yerden alsın!
Bütün bunları niye mi yazdım? Bilmem! Onu da siz bulun.

GELELİM KÖPRÜYE!
Hani Karslı köylümüz demiş ya; “Ula, yarpak de dedi, dedik, torpah de dedi, dedik! Ula biz gene körpüden kaybettik!” Körpü mühim!
Köprülü Mithat Bey inayetiyle göçeni mi dersin… “Köprünün göçmesi hayırlara vesile oldu; bak o sayede yenisini yaptık!” safsatasını mı dersin… Akşam ezanından sabah ezanına kadar kimin eli kimin neresinde olduğunun bilinmediğine yönelik rivayetlerle anılan “Yellow-kaş Köprüsü” mü dersin… Küçük çıkarlar için çöpe atılan ideallerin yok sayıldığı köprüler mi dersin… O güreşte alta düştüyseniz ‘köprü kurmanızın’ bir yararı yoktur! Eninde sonunda tuş olan siz olursunuz!
Orada bir köprü var uzakta! Gitmesek de geçmesek de o köprü size aittir! Geçene kadar size “dayı”, geçtikten sonra “Al sana keman yayı!” derler. Ve siz bunu kendi isteğinizle yaparsınız. Kimse sizi zorlamamıştır oysa! Laf başına gelince ‘ötersiniz’ ama o ayrı bir konu!
Kullanılmış kullar mezarlığıdır üç günlük ömrünüz. Evirseniz düdük, çevirseniz borazan! Bokunuzdan töpelek olmaz; çünkü cıvık! Cıvıksınız! Kıvamınız kuburluk!
Günü geldiğinde cins tahsisi yapılır elbet ama erken horoz misali öteyim; “Tavuk olsanız kırk kez gıdaklarsınız! Sonunuz tenekede tavuk!”
Bütün bunları niye mi dedim? Aslında, anlayan, anlayacağını anladı da… Yazayım…
Yunan şairi Teognis’in ikilik şiiri şöyle;
Ne soğandan gül çıkar,
Ne köleden özgür insan!

Köleci topluma dönüyoruz sayenizde! Aklınızda olsun; sahibiniz metro-seksüel! İtiraz ederseniz başka şey diyeceğim. Bence itiraz etmeyin!

KARARSIZ!
Senin hakkında hep birileri karar verir, sen de boynunu uzatırsan, karar vermek senin neyine?
Sen kendi kararını alabilecek olgunluğa ulaşmak için emek harcamazsan, öküz boynuna takılan boncuktan öteye nesin ki?
Kararsızmış! Pöh! İyi ki kararlı değilsin! Görüyoruz yirmi küsur yıllık ömrümüzü tutsak ettiğiniz kararlılığınızı! Görüyoruz demokratınızı, bilmişinizi! Görüyoruz çenesi düşük hallerinizi!
Bu satırların yazarı olarak yükselen kızgınlığınızı görür gibi oluyorum!
Hoca, bu hafta zemheri soğuğu gibisin! Verip veriştiriyorsun!”
İnanın bana bu en sakin halim! Siz beni elim sobaya değince görün. Oltanın ucundaki iri balığı suya düşüren adam gibiyimdir kimi zaman. Adımda ‘A’ harfi yok diye yanılmayın, ‘Ö’ harfi de yok ama inanın ben de sizdenim!
Bölüm görselindeki iğne iplik besililiğindeki âdemoğluna bakar mısınız? Ne çok var bunlardan çevremde! Sizin çevrenizde yok mu?
Kararsızmış! Bakın bu konuda kararlı! İnatla aynı şeyi söylüyor!
Başganım, ben İskandinav ülkelerini gezdim, Chaychuma oralarla yarışıyor!”
Başganım, nö gözel olmuuuş!”
Sizi gidi kumpasçılar sizi! Bindiğiniz dalı kestiniz; farkında mısınız?

GEÇEN HAFTA…
Geçen hafta yoktum. Yok canım, bir yerlere gitmedim; bu sayfalarda yoktum. Konuğum vardı yılbaşı günlerinde. Şuracık buracık derken klavyeyle arama mesafe girdi! Konuğumuzu sağlıcakla yolcu ettikten sonra gördüm ki iki hafta geçmiş. Geçen hafta sayemde rahat ettiniz yani! Bu kıyağımı unutmazsınız artık!
Bir arkadaş; “Yahu hocam, yazılarını okurken zorlanıyorum. Öyle cümleler yazıyorsun ki iki kez okuyunca başlıyorum gülmeye!”
Eh! Ne diyeyim? Bizim indimizde ahval böyle böyle! Katlanacaksınız artık! Hem her şeye gülmeyin, iyi saymazlar!
Bir de şey… Yani söylerken sıkılıyorum ama bendeniz altmış dört yaşına girdim. Yaşlandım! Bu kötü bakış açısı. Bir de iyi açı var; “Kamu hizmetlerinden ücretsiz yararlanmama bir yıl kaldı!”
Bir yerlere kaybolmayın, haftaya da burada olacağım!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *