ADAM BİR DE DEMOKRASİ DERSİ VERMEZ Mİ!?

ADAM (!) BİR DE DEMOKRASİ DERSİ VERMEZ Mİ!?

İlgili şahıs, kendine ait sosyal medya sayfasında, partilerin seçimlerde izlediği yol ve yöntemlere ilişkin sorular sormuş. Önemseyip yanıt vermeye gerek var mı bilmiyorum ama köpeksiz köyde değneksiz gezmesin diye bir ayna tutalım istedim!

Altta, tırnak içinde koyulaştırılmış tümceler, -yazım kuralları dahil- dokunulmaksızın ilgili şahsa, parantez içindeki tümceler de bu yazının yazarına aittir. Buyurun!

…

İlgili Şahıs; “Milletvekili aday listeleri hazırlanırken listede “seçilebilecek sıraya” konulma veya konulmama “kriter”leri nedir?”

(Senin, demokrasi karşıtı bir baskıyla görevden aldırtıp parti ilçe yönetimine getirdiğin kişiler ve devamında Belediye Meclisi için belirlediğin kişilerin seçilme ve listeye konulma ölçütlerin neydiyse, partilerin yaptığı da odur! Gocunduğun neresi oldu; anlayamadık!)

…

İlgili Şahıs; “Örneğin, Zonguldak’ta Akp’nin 50’ye yakın aday adayından seçilebilecek 2 kişi nasıl belirlenecektir? Benzer şekilde, CHP’nin 30’a yakın aday adayından seçilebilecek 2 kişi neye göre belirlenecektir?”

(Sen, Belediye Meclisine isim belirlerken ne istemiştin? Konuşan, tartışan, muhakeme yapan, parmak kaldırıp ‘Hayır; kabul etmiyorum!’ diyebilen kişiler mi yoksa “Kaldır parmak!”; kaldıran, “İndir parmak!”; indiren mi? Aynaya bak; ne görüyorsun? Hem AKP’den sana ne? Seni ne ilgilendiriyor? Sana mı soracaklardı ne yapıp edeceklerini?)

…

İlgili Şahıs; “Bu yöntemle aday belirlenmesi demokratik midir?”

(Bunu sana sormak gerek! Sana mubah olan başkasına yasak mıdır? Demokratiklik sözcüğü dağarcığında var mı ki laf ola beri gele soruyorsun? Kadın Kolları Başkanı başka listeden aday oldu diye yaptığın baskılar demokratik miydi? Kent Konseyinin geldiği nokta, dernekler üzerindeki gölge demokratik mi? Daha çok örnek vereceğim ama yazı uzayacak.)

…

İlgili Şahıs; “Seçimden günler önce meclisin büyük bir çoğunluğunun belirlenmiş olması, seçmenin seçim hakkını kullanması anlamına gelir mi?”

(Senin kavun seçer gibi pış-pışladığın adaylara biz oy verirken bizimkisi seçim hakkını kullanmak olacak, bunu siyasi partiler yapınca seçim hakkımıza müdahale olacak, öyle mi? Sen, hangi yapıp ettiğinden halkı haberdar ettin de böyle bir soru soruyorsun? Suyun tonunu garabet rakamlara çıkarırken sordun mu? Emlak Vergileri, Yol Katkı Payı…)

…

İlgili Şahıs; “Devamla, “seçim yapmak” demek seçmen iradesi ve eğilimi dışında belirlenmiş bu parti aday listelerinin “seçmen tarafından tasdiklenmesi” anlamına mı gelmektedir?”

(Hı, hı! Aynen öyle! Hani sen, CHP İlçe Yönetimini, partiye üye olduktan yirmi sekiz saniye sonra yönetime giren ve Genel Kurula gelip oy kullanmadığı halde seçilmiş olanlarda bir uymazlık görmemiştin ya… Hani sen, Belediye Meclisine aday olmak için istifa edip beyanda bulunan gençleri, salt sana karşı üç beş cümle kurdular diye devre dışı bırakıp etmediğini bırakmadın ve kendi listeni yaptın ya… A-han da durum aynen bu! Karbonat vereyim mi? Hazmı kolaylaştırır!)

…

İlgili Şahıs; “Bu aday belirleme ve seçim sistemi bütün partiler için aynı olduğuna göre, bu sistemi demokratik hale getirmek için partiler tarafından niye bir girişim yapılmamaktadır?”

(Yapıp ettiklerine es kaza bir kişi eleştiri getirip karşı çıkarsa zatıâlinizce nelere maruz bırakılıyorsa; ‘bir girişim yapılmamasının’ nedeni odur! Boy aynası biraz pahalı ama olsun, belki işe yarar diyerek bir tane satın alıp sana göndereyim! Bakarsın aynaya; ne görüyorsan odur!)

…

İlgili Şahıs; “CB seçimi ve yetkileri apayrı bir garabettir. Ona girmiyorum.”

(Gir, gir! Sok burnunu! Tutan mı var? Biz de belediye başkanı seçimi ve yetkilerindeki garabete girmeyelim. İstersen sen o konulara hiç girme! Demokrasi, hukuk, insan odaklı hizmet, sosyal demokrat belediyecilik, insancıllık, halkla bütünleşme vb. konular senin için uzatılan mikrofona söylenen süslü sözler olma ötesinde bir anlam taşıyor mu? Cümlenin tam burasında, bu şehre yapıp ettiğin tahribatları yazmanın zamanı ama yeri değil! Her şeyin bir zamanı var! O günlere hızla yaklaşıyoruz! Önerim odur ki sen bu tür toplara girme; kabahatlerinle otur! Karbonat az geldiyse bir poşet daha verebilirim!)

BİR VALİ ESKİSİ!

Uzunca bir süre AKP’ye kuyruk sallayıp salvo yaptı; yemediler! MHP hava sahasında yana yakıla kanat çırptı; ‘Gel!’ diyen olmadı. CHP yörüngesinde epey çarık eskitti; kurtlar sofrası “İkile!” dedi. Derken, sağın yeni partisi kuruldu ve alelacele kapağı oraya attı. Hemen ‘milletvekili’ olma turlarına başladı ama at terliydi! O ihtiras kemirdi durdu olmayan benliğini. Son durağındaki insanları da tutmaz etti ve oradan da dışlandı!

14 Mayıs için açıklanan listelere baktık; adı yok! Şimdi Başakşehir Futbol Takımı kadrosuna giremeyen ve futbolu bıraktığını beyan eden Mesut Özil gibi sahipsiz! Yani iyot kıvamında; genç, güzel ve tekliflere açık!

Yeniköy Ören Tarlası Doğa Katliamında arkaladığı YAPI-TEK Firması ve devamında aynı firmanın sebep olduğu Karadon Maden faciasıyla, KÖYDES serüvenlerini unutmadım elbette. Unutmadım ve yaşadıkça unutturmayacağım; soluğumu hep ensende duyumsayacaksın!

Derim ki köyüne git! Yerel seçimlerde muhtarlık için falan aday ol! O da olmazsa on tavuk alıp yumurtlat. Fena mı bir yumurta 5.-TL. Hasmane bir hırsla hukuksuzca sürgünümü sağladığın Öğberler dağlarında Dursun muhtar ve oradaki dostlarla her akşam rakı içip seni övmüştük! Hayat böyle işte! Kimini överler, kimine… Neyse. Allah daha çok belanı versin!

14 MAYIS’TA KİME OY VERECEĞİM?

Yirmi yıl boyunca yapıp ettikleriyle ayağın başa çektirdiklerini çektiğimiz bu iktidarı gönderip, çoksesliliği getireceğini vaat ettiği için cumhurbaşkanlığında Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğim oyumu.

Cumhurbaşkanlığı makamının parlamento ayağında yapıp edeceklerinde işi kolaylaştıracak çoğunluğa ulaşması için muhalefet bloğu partilerinden birine vereceğim oyumu!

Hukuk ve adalet dışında bir beklentim yok hiç kimseden! Bırakın hâkimlerin, savcıların yakasını! Bırakın aldıkları eğitim çizgisinde adalet dağıtsınlar! Çok çektik elinizden! Kollayıp beslediğiniz yol müteahhidinin köyümüzü talan etmesi girişimini engellediğim için hukuksuzca sınıfımdan alınırken gıkınız çıkmadığı gibi alkışladınız! Söyleyecek çok sözüm var ama bunları daha sonra konuşacağız!

Köylülerime -onlardan umudum yok ama-, arkadaşlarıma, tanıdıklarıma, öğrencilerime, beni uzaktan yakından izleyen okurlarıma sesleniyorum; el ele verelim ve kucaklaşacağımız günlere yürüyelim! Parlamenter demokrasiye geçince istediğiniz partiye oy verin! Özgürlük ve hukuk hepimiz için vazgeçilmezdir! Uzattığım eli tutmanızı istiyorum! Şimdi değilse ne zaman?