KLAVYE KAHRAMANLARI! Adamın paylaşımına yorum yazan on yedi kişinin profiline girip tek tek baktım. On altı tanesi Çaycuma’da yaşamıyor! Yaşamıyor ama atışta hiç ıska geçmiyorlar! Hepsi on ikiden! Helal olsun size! Bravo! A-han da işte böyle olmalı! Almanya’da, Hollanda’da sosyal demokratlara, Türkiye’de AKP’ye oy verip yaşamadığı şehre ilişkin methiyeler düzmek ancak bizim insan yapımızda görülür! […]
ÇAYCUMA KAR ALTINDA Üç otuz kuruşluk kar yağdı; tuş olduk! Çaycuma dışında yaşayan ve bu şehrin yaşam alanlarını bilmeyen üç beş kişi dışında ezici çoğunluk durumu görüyor. Çaycuma bakımsızlık ve sahipsizlikten kırılıyor. Sosyal medyada dandini yapmakla bir şeyin değiştiği yok! Paylaşımdaki fotoğrafları 31 Ocak 2022 Pazartesi günü Çaycuma Cumhuriyet Meydanında çektim. Çaycuma’nın ahvali budur! Kendiliğinden […]
YALNIZ ADAM! Başlığa bakıp bir “er kişi”den söz ettiğim anlaşılmasın. Kaynaklar “adam” tanımlamasının “Âdem”den geldiğini söylüyor. Âdem de “insan” demektir. Bu tanımlamaya bir ara tanımlama ya da ek yapmam gerekirse okuduğum kutsal kitaplarının hiçbirinde kadından “insan” olarak söz edildiğini görmedim. Yani kadın için “insan” tanımlaması yok hiçbirinde. “Yalnızlık Allah’a mahsustur!” tanımlaması da “O’nun eşi benzeri […]
LÜTFEN ÖLMEYİN! 1984 Yılından bu yana yani otuz sekiz yıldır düzenli olarak günlük tutuyorum. Ben, günlüklerimi “Günceler” olarak adlandırıyorum. Güncelerim benim için hem bireysel tarihimin bir dökümü hem de belleğimi tazelediğim bir kaynaktır! Son birkaç haftadır güncelerimi elden geçiriyorum. Çaycuma’da yerleşik olarak yaşıyor olduğum 1992 yılından başladım güncelerimi elden geçirmeye. Bu elden geçirme; sadeleştirme ve […]
HAFIZA-İ BEŞER! “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür!” deyişinin Muallim Naci’ye ait olduğu söylenir. “İnsan hafızasının arızası unutkanlıktır” anlamına gelir. Toplumumuzun belleksizlik hastalığıdır bu ve “balık hafızalı” olmakla anlatılır! Sizi bilmem ama ben bu hastalığımızı erken fark etmiş olmalıyım ki yaklaşık kırk yıldır günceler tutuyorum. Küçük aralıklarla da olsa günce tutma işini hiç boşlamadım. İlk 1973 […]
MÜLAKAT DEDİĞİNİZ ŞEY… Devlete memur alımı için sınav koşulu getiren siyasetçi Bülent Ecevit’ti. Yönetici aday adayları gerekli belgeleri oluşturarak gerekli başvuruyu yapar, ÖSYM eliyle yapılan üst düzey güvenlikli sınava katılır, aldığı puanlar gene ÖSYM eliyle açıklanır, atamalar da bu puan listesinin en yüksek puanından daha az puanlara doğru yapılırdı! Adına mülakat denilen insanların emeğini heder […]
OTORİTE! Otoritenin sözcük ve sözlük anlamının bu kadar geniş ve çok yönlü olduğunu bilmiyordum. Ayrıntılara girdikçe, yaşamımızı yönlendiren, bir karabasana ya da kaynağı belirsiz hoşnutluğa çeviren otoritenin çeşitli ad ya da biçimlerde bizi nasıl da etkilediğini gördüm! Richard Sennett’nin Otorite adlı kitabını okuyorum. İngilizceden çevirisini Kamil Durand’ın yaptığı kitap Ayrıntı Yayınları arasında; ilk baskısı 1992, […]
BİR DEVRİMCİ RÜZGÂR ESER… Bir Güney Amerika ülkesi Şili! Biz Şili’yi 1973 yılında Salvador Allende’nin sol iktidarını devirerek 16 yıl yöneten diktatör Augusto Pinochet faşizmi ve faşizme direnen devrimcilerle tanıyoruz! Biz Şili’yi İsabel Allende, Victor Jara, Pablo Neruda’yla tanıyoruz! Biz Şili’yi Amerika kıtasının en istikrarlı ve yaşam düzeyi en iyi ülke olmasıyla, biz Şili’yi devrimci […]
HERKESE BOL GELEN ÇAYCUMA, MAKSUT ÇAVDAR’A MI DARDIR? Genç kuşak bilmeyebilir ama bizim kuşağın yakından tanıdığı bir kişidir Maksut Çavdar. Beyaz eşya ticareti yapan bir tüccardı. Kendine özel bir kişiliği ve ticaret anlayışı vardı. Toplumsal yaşamını ikiye ayırırdı; “Hasan Ataman-Mevlüt Kırnapçı-Fikret Kilit’le tanışma öncesi ve sonrası!” Ailecek bizleri evinin bahçesine kahvaltıya davet etmiş, o gün […]
YAŞADIĞIM ŞEHRİN TARİHİNE NOTUMDUR! Çaycuma-Bartın duble yol inşaatı ihalesini alan YAPI-TEK firması, ihale şartlarına aykırı olarak Yeniköy Ören Tarlası mevkiinden dolgu toprağı alarak başlattığı tahribat, 27 Temmuz 2005 Çarşamba günü sabah; 7.00’de başlayıp 10 Ağustos 2005 Çarşamba günü saat; 10.30’a kadar yani tam 13,5 gün fiili olarak sürmüş, yapılan bir hesaplamaya göre 54.000 Ton toprak […]
Mustafa Muslubaş’ı kaybettik! O artık yok! Şaka gibi, oyun gibi ama gerçek! Küçük bir ihmalin sonucu ölüm! İnsan ne diyeceğini, ne söyleyeceğini bilemiyor! Öncelikle şunu söyleyeyim; Mustafa benim için herhangi birisi değil! Doğup büyüdüğümüz Yeniköy’de, yaşayan köylülerimiz için o “Sadullah Çavuş’un büyük oğlu!” Zorlarsanız; “Öğretmen Mustafa!” Daha zorlarsanız; zorlamayın, köylülerimizin bildiği bu kadar! Yarın ben […]
YAĞMUR MU ŞEMSİYEDEN, ŞEMSİYE Mİ YAĞMURDAN… Bugün çarşı dönüşü birisi bir tarım mağazası çalışanı, diğeri onun konuğu, yirmi yaş grubunda iki tane delikanlıyla ayaküstü söyleştik. Fidan fiyatlarından; petrole, ABD Dolar’ından; bizi kıskanan (!) Avrupa ülkelerine kadar kısa bir düşünce turu attık! Gençlerin her ikisiyle de tanışmıyorum. Her ikisi de yaşamları boyunca R.T. Erdoğan dışında bir […]
KÖTÜLÜK! “İçinde kötülük olmayan insan da olabiliyormuş!” “Camdaki kız!” adlı dizi filmin geçen haftaki bölümünde, varlıklı işadamı Rafet Koroğlu’nun oğlu Sedat Koroğlu, karısı Nalân’a söylüyor bunu. Paranın bir babayı (Rafet Koroğlu) ne hallere düşürdüğünü, karısını ve çocuklarını nasıl da perişan ettiğini, yaşama alanlarını nasıl daraltıp zehrettiğini gösteren ilginç bir sahneydi! Karısını hep aldatan ve artık […]
YAPAY GÜNDEMİN İZİNDE! İyi ki yalnızca Türksat uydusundan yayın yapan televizyonları izlemiyorum. İyi ki ikinci çanağın kurulumunu yaparak Eurosat uydusundan yayın yapan Avrupa ve dünya televizyonlarını izleme akıllılığını yapmışım! İyi ki çat-pat da olsa İngilizcem, Almancam var! İyi ki Türkçe yayın yapan televizyonlara mahkûm değilim! İnanın bütün içtenliğimle söylüyorum, bu ülkeyi şu haliyle izleyen duyarlı […]
“GÖRKEMLİ PATIRTILAR!” Serhan Asker’in yapım ve sunuculuğunu yaptığı “Görkemli Hatıralar” programı geçen hafta Çaycuma’daydı. Beklediğim gibi bu program birçok tartışmaları da birlikte getirdi. Çaycuma dışında yaşayan Çaycumalılar çoğunlukta olmak üzere olumsuz tepkiler ardı ardına geldi. İçeriğinden kullanılan görsellere, katılımcılardan müziğine kadar birçok yönüyle hatırı sayılır eleştiriler yapıldı. Bu programa “gereğinden çok anlam yüklenmiş” olmalıydı ki […]
AYKIRI (!) Geçen hafta sonsuzluğa uğurladığımız Mustafa Eyriboyun’un mezarı başında konuşma yapan bir yönetici onun için “Gerçek bir aydın olarak aykırı bir insandı” dedi ve ekledi “Ama her şeyiyle örnek bir insandı da!” Hem aykırı, hem örnek insan! İlk cümleden, gerçek aydınların aykırı olduğunu anlıyoruz. İkinci cümle ilk cümleyle aykırılık oluşturuyor. Bu cümlede, “Her ne […]
1973-1977 yılları arasında dört yıl kaldığım Çaycuma’ya 4 Ağustos 1992 Salı günü ikinci ve son kez geldim. Otuz iki yaşındaydım! O tarihten bu yana yirmi dokuz yıldır kesintisiz olarak Çaycuma’da yaşıyorum. Çaycumalı olduğum ve artık başka yerlere gidecek yaşı geçtiğim için görünen o ki yaşamımın kalan zamanını da burada yaşayacağım. Sonrası bilinen öykü; doğduğum köyün […]
“İnsan sosyal bir varlıktır; yalnız yaşayamaz!” derdim öğrencilerime. “O nedenle birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz!” Bu sözü o kadar çok kullanmış olmalıyım ki bir söze “İnsan…” diye başlarsam, öğrencilerim devamını getirirdi ve birlikte gülerdik. İnsan sosyal bir varlıktır. O nedenle ne kadar kendimizi yalnızlığa çekmeye, kimsesiz bir ortamın dinginliğini özlediğimizi dillendirmeye eğimliysek de bu bir düş olmanın […]
Seçim dediğiniz gerçekten seçim midir? Yoksa mankenin dediği gibi üç okumuşu beş okumamışa eşit kılma operasyonu mudur? Sandığın eşitliği gerçek midir, sanal mı? Bu seçim konusunda Japonlar mı daha doğru düşünüyor, biz mi? Bir adam bir parti kurup başına geçer. Sonra kendine biat edecek adamları, kadınları seçer ve bardak dizer gibi önümüze sıralar. Hangisinin başta, […]
Ortaokuldayken sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olan arkadaşımız tahtaya ders anlatmaya kalkınca kitaptaki tümcelerin aynısını söyler, sayfa sonuna gelince de kafasını sağdan sola bir şeyi aktarır gibi çevirir, anlatımını sürdürürdü. İnanılmaz bir yetenekti; kitap ya da öğretmenin yazdırdığı not hiç fark etmez, ezberler ve hem sözlüde hem yazılıda aynısını tekrarlardı. Doğal olarak da en yüksek […]