ÇAYCUMA’NIN SEMAZENLERİ! Gökhan Özoğuz ve arkadaşlarından oluşan müzik grubu Athena’nın seslendirdiği “Dön baba; dönelim!” şarkısı sanırsınız ki bizim buralar için yapılmış! “İşte karşımda / Ne deseler boşuna / Anlaması zor / Çok zor olsa da Dön baba / Dön baba dönelim / Nedeni yok / Sebebi yok sorma!” … Bu ülkede partiler ve düşünceler arası […]
ÇAYCUMA’DA SİYASETİN SUYU BULANIKTIR! Siyasetin suyu hep bulanıktır bizim buralarda. Kimin eli kimin cebinde, kimin orta parmağı kimin neresinde bilemezsiniz. Bulanık su siyasetçileri, hal ve davranışlarıyla öyle bir tablo çizer ki aynaya baktığınızda kendinizden kuşku duyarsınız. Seçimler bitip cicim ayları devrilince çıkar ortaya ak kök, kara kök! Bizim Anadere’nin yanıçları gibi başlarlar yan yan gitmeye! […]
KABAK SEÇMEYİN! Hayır! Sözüm kabağa değil. Kabak, kabakgiller ailesinin en güzide sebzesidir. Siz, karpuz seçiyoruz diye çürük, olmamış ya da kelek seçerseniz, çiğ kabak yemiş gibi olursunuz. Hiç önermem. Bu kelekler sizin dışarıdan gördüğünüz gibi değildir! Dışı sizi yakar; içi bizi. Pekiyi, kabak olmadığını nasıl anlarız? Kolay! Yapıp ettiklerini iki grupta değerlendirin; şıp diye görürsünüz. […]
ÇAYCUMA KİMİ VE NEYİ SEÇECEK? İki tür seçim vardır. 1-Birilerinin kapalı kapılar ardında yoğurup pişirdiği kimilerini, sanki sizin seçeneğinizmiş gibi önünüze sürmesine boyun eğip yapacağınız seçim, 2-Kendi özgür iradenizle, kime, neye ve niye karar vereceğinizi bilerek yaptığınız seçim! Yerel seçimler yaklaşırken konu üzerine yoğunlaşan kamuoyu, öncelikle asıl seçimini yapmak durumunda. Çaycuma, kimi, neden seçeceğini bilmek […]
SÖYLEM-EYLEM TUTARSIZLIĞI! “İsrail’in ithal ettiği çeliğin % 65’i Türkiye’den gidiyor. Gazze’ye düşen roketin, bombanın çeliğini biz üretiyoruz” diyor gazeteci Ozan Gündoğdu. Değerli öğretmenim Mustafa Gündoğdu’nun gazeteci oğlu Ozan Gündoğdu, saptamasını şöyle sürdürüyor; “Çelik sektöründe örgütlü sendikalar hem İsrail’i kınıyor, hem çelik satmaya devam edilmesine göz yumuyorlar!” Gündoğdu’nun ilk saptaması acı bir gerçeği yansıtırken, ikinci saptaması […]
TASMA (SAPAN) BENDEN! “Devletim istesin, milletim destek versin, şartlar da öyle gerektirsin, şayet Gazze’deki çocuklara kol kanat germek, füzeye karşı sapan taşıyla insanlık mevziisine girmek için yola revan olmazsam namerdim.” (25 Ekim 2023 Çarşamba) Üstteki tümceyi sosyal medyada okuyunca ‘inanamadım’ demeyeceğim ama ‘Aklıselim bir insan böylesi bir sözü söylemez!’ dedim. Söylemiş. Artık şaşırma duygumuzu yitirdik. […]
İNTİHAR! “Hiç kimsenin intiharı başkasının suçu değildir!” diyor yazar. (Timothy Findley-Ölümsüzlük ve Pilgrim-S.23) Hani bizdeki; “Kendim ettim, kendim buldum!” sözü gibi. Hani, “Yedi düvel bir araya gelse, kişinin kendine ettiği kötülüğü edemez!” sözü gibi. Hani, “Suçlu arıyorsan, aynaya bak!” sözü gibi. Keçiboynuzu çekirdeği kadar aklınız ve cahil cüreti bilgeliğinizle her haltı yer, ayağınıza taş düşünce […]
DÜNYA DÖNÜYOR! Döne ve Döndü’yle başladı her şey! Sonra döngel (töngel) girdi devreye. Derken kısır bir döngü başladı. Gidenler, gittikleri yerlerden pek de hoşnut olmamış olmalılar ki dönme düşü kurdular hep! Semazenler döndü, tekerlekler döndü, herkes döndü ve hatta göçmen kuşlar bile döndü. Onlara kimse bir şey söylemedi ama -güya- Dünya’nın dönmesini yadırgadı insanoğlu! Şarkı […]
ÖLÜLERİ KONUŞTURMAK! “Ölüleri konuşturmazsan, şehrin geçmişini romana katamazsın!” (Zülfü Livaneli-Konstantiniyye Oteli-S.415) Şehirler de insanlar gibidir! Doğarlar, yaşarlar ve ölürler. Onların da bireysel tarihleri vardır. İnsanın yeryüzü serüveninde nice doğup yaşayıp ölmüş şehirler vardır. Kalıntılar bulundukça oradaki geçmiş yaşamlara ilişkin öngörülerde bulunulur. Buluntu dediğiniz şey, yazarların yazdıkları, ressamların çizdikleri, heykeltıraşların heykelleridir. Öyküler, söylenceler, yapılıp edilenler böylesi […]
KABAHAT TERCÜMANDA! 1970’li yılların gözde plaklarından biriydi Metin Türköz’ün çalıp söylediği türkü; “Kabahat tercümanda!” Türkücümüz sarışın bir Alman kızına âşık olur. Ne ki kızla iletişim kuramaz. Çünkü dil bilmemektedir. Devreye tercüman girerse de işler büsbütün arapsaçına döner! Hal böyle olunca âşık suçluyu bulur; “Kabahat tercümanda!” Üç sözcüğü ardı ardına sıralayıp eli ayağı düzgün bir tümce […]
DEVLET GÜCÜ! Parti devleti denilen halk karşıtlığı budur! Gücü elinde bulunduran kişi, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını kendi malı gibi görür, baskılar ve kullanır! Bir şekilde elde ettiği erk makamını yitirmemek için öncelikle konuşan ne ve kim varsa susturur. Soluk almak bile yasak edilir! Adına “seçim” dediği tek kanallı yolda insanların onayını almak için var […]
ALLAH’TAN ALINAN TALİMAT! “Biz talimatımızı önce Allah’tan, sonra milletten alıyoruz!” “Şimdi Giresun’a gelmiş, fındığa dört dolar zam verecekmiş. Ula bu kadar zaman neredeydiniz? Niye bu güne kadar vermediniz?” “Bunların dini, ezanı, kitabı yok. Bunlar kitapsız!” Ne yazık ki bu tümcelerin sahibi Atatürk Cumhuriyetinin en üst düzeyindeki yönetici! Topluma önderlik eden yöneticiler, kamusal alana yönelik söz […]
CABADAN SİYASET! Arabalara bin, yanında götürdüğün gençlerin eline tutuştur meşaleleri ve köy kahvesine gelince yaktırt! Otuz kişi geldiğin köy kahvesinde oturan on, on beş kişi ayağa kalkıp size yer versin. Çay içerken orada kalan sekiz on kişiye sırasıyla dört beş konuşmacı aracılığıyla nutuk çek! Seçim çalışması yapmanın doygunluğuyla köyden ayrıl! Kadınlara ulaşma, gençleri kucaklama, kahve […]
“AMA O ALEVİ!” El altından, el üstünden yıllardır yürütülen mezhep çıkışlı kirli politikalar sonunda cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, alevi inancından olduğunu açıklamak zorunda kaldı. Aynı cenah bu kez de “Ne gereği vardı canım?” türünden ikiyüzlü çirkin söylemlere sarıldı. “Bizi kıskanıyor!” dedikleri Avrupa’ya bir göz atalım istiyorum. Bakalım kıskanç Avrupa’da durum neymiş! … İngiltere Başbakanı; Rishi […]
BEN ARİFÇİ HOCAYA OY VERECEĞİM! “Allâhümme innâ-nesteinüke venestağu-firüke ve nestehdîke, venü-minü bike…” Kakılıp kaldım! Devamı gelmiyor… Durup düşünüyorum ama belleğim bana yardımcı olmuyor. Bilmediğim bir dil ve anlamlandıramadığım sözcükler dizini! Her ne kadar sonraki eğitim öğretim yıllarımda yabancı dillere şaşırtıcı bir eğilimim ve öğrenme kolaylığım olduysa da ilkokul yıllarımın yarıyıl dinlencesinde topluca gittiğimiz köy camisindeki […]
ADAM (!) BİR DE DEMOKRASİ DERSİ VERMEZ Mİ!? İlgili şahıs, kendine ait sosyal medya sayfasında, partilerin seçimlerde izlediği yol ve yöntemlere ilişkin sorular sormuş. Önemseyip yanıt vermeye gerek var mı bilmiyorum ama köpeksiz köyde değneksiz gezmesin diye bir ayna tutalım istedim! Altta, tırnak içinde koyulaştırılmış tümceler, -yazım kuralları dahil- dokunulmaksızın ilgili şahsa, parantez içindeki tümceler […]
CEHENNEM ATEŞİ… “Cehennem yerinde hiç ateş yoktur. Herkes ateşini buradan götürsün!” der Yaşar Kemal, “Kuşlar da Gitti” romanında. İşin kolayına kaçan dilbaz ve aynı zamanda fetbaz kesim, sosyolojik bir vakıa olup çıkar sorumluluk arayışında! Fırsat eline geçse çalıp çırpmadık bir değer bırakmayacak, sıramatik makinesinin verdiği fiş olmasa kuyruğa bile girmeyecek, gelinini, kızını, oğlunu işe sokabilmek […]
“KUŞLAR DA GİTTİ!” Petaniya… Sözcük benim için bir anlam taşımıyordu! Sözlüklerde de sözcüğün tanımı yoktu. Kitaptaki kullanım şekli ve birkaç kaynak araştırması sonrasında; yırtıcı kuşları yakalamak için ayaklarından bağlanıp tuzak olarak uçurulan küçük kuşlara petaniya denildiğini öğrendim! Yaşar Kemal’in oylumu küçük ama çarpıcılığı büyük romanı Kuşlar da Gitti’yi okuyorum yeniden! Neden mi yeniden? Kapitalizmin günümüzdeki […]
NEREYE ÇAKTIYSAK ORADASINIZ! Atı ya da öküzü, kökene bağlı uzun bir iple otlu bir yere çakıp otlamaya bırakmak, bizim buralarda “Öküz çakmak!”, Çukurova’da “At örklemek!” olarak adlandırılır. Hayvan ipin izin verdiği alan içindeki otları otlar. Yatar kalkar gene otlar. Gecikirseniz toprağı kazıyacak şekilde otlamayı sürdürür! Kökeni çıkarıp daha otlu yerlere gitmeyi akıl etmez. Yazgısına teslim […]
ALDIN MI ARABADAN SOĞANLARI! “Aldın mı arabadan soğanları!” Soğanın kilosu 20.-TL’yi bulunca altınla soğanı karıştırır olduk. Malum bu denli değerli bir pazara sahip olan sağanı arabada görüp de gıpta etmeyen mi olur! Soğan kamyonuna hücum! Ne ki arabadan soğanları almak o kadar da kolay değil! Deyimin öykülemesi ve kaynağını bilmiyorum ama çok keyifli bir çağrışımı […]