POLİTİK MEVTALAR!

Köşe Yazıları için Profil Fotoğrafı
POLİTİK MEVTALAR!

Üretim Toplumu’yken Tüketim Toplumu’na dönüşen denklemden elbette ki sınıfsal özü öne çıkmış bir politik yapılanma çıkmazdı! Çıkmadı!

İktidar partisinin kazanmak için her yolu mubah görmesi ve bu yolda devletin bütün olanaklarını kullanması yetmezmiş gibi daha halkla iç içe ve halktan yana politikalar üretmesi gereken muhalefet de karşıtına dönüşmüş durumda.

Politik katmanlar arasındaki geçişme ve geçirgenlik öylesine dramatik bir boyut aldı ki artık kim sağcı kim solcu, kim ilerici kim ırkçı ve gerici ‘fark etmez’ oldu!

Yerel seçimlerde yol olarak benimsenen bu pespayelik ve çürümüşlük artık yalnızca bir avuç duyarlı insanı etkiler oldu!

En sağdan en sola ilkesizlik o boyutta ki; ülkeyi politik mevtalar yönetiyor ve onların yerine diğer politik mevtalar aday!

Nesli tükenmek üzere olan bir yurttaş olarak bu politik kirlenmişliğin hiçbir aşamasında yer almak ve bu sınıfsal suça ortak olmak istemiyorum! Ekmelettin İslamoğlu vakıasından sonra ikinci kez bu seçimde sandığa gitmeme kararı aldım. Bunun, var olan çürümüşlüğe karşı bir çözüm olmadığının bilincindeyim. Ne ki birbirinden farkı olmayan politik mevtalar arasında seçim yapmak da benim yapacağım şey değil!

 

ÇAYCUMA’DA NELER OLUP BİTİYOR?

Üçüncü sınıf bir avantür filmi gibi otuz iki kısım tekmili birden izliyorum olanları. Notlar alıyorum. Anlamaya çalışıyorum. Çaresizliği çare olarak görenlerle, küçük çıkarları için kendini pazarlayanları benim gördüğüm kadar, bu satırları okuyan dostların da gördüğünü biliyorum.

Görüp anladığım o ki 1 Nisan’da kaybedenler zaten kaybedecek, kazandığını düşünenler de kaybedecek! Kazanan bir avuç politik mevta olurken, hizmetin asgarisini bile alamayan halk kaybedecek! Çaycuma seçimlerinin kazananı olmadığını kısa zamanda göreceğiz!

Çaycuma, hiç olmadığı kadar politik çürümüşlük yaşıyor! Komünistlerle şeriatçılar el ele! Atatürkçülerle ırkçılar yan yana! “Fark etmez hocam, bir oy bir oydur!” düşkünlüğüyle, “Benim arsanın imar işi var hocam, kusura bakma!” ilkesizliği omuz omuza. Bu ilçede sendikalar sendika, dernekler dernek değil! Bu ilçede meslek örgütleri kafayı kaldırabilecek güçte ve yapıda değil! Bu ilçede herkes her şeyi görüyor ama kimse ağzını açamıyor!

Daha önce söylediğimi yineliyorum;

1-Kaybeden halk olacak!

2-Seçimin sonucu ne olursa olsun CHP için 1 Nisan, ‘Nisan 1’ olacak!

3-Suçlu ayağa kalk!

 

DIĞDIĞININ DIĞDIĞISI!

Kimi şeylerin telafisi vardır ama bazı şeylerin yoktur! Dünyada yedi buçuk milyar insan var. Yani bu alanda kıtlık yok! Olan olur, olmayan kalır! Ben bu yaşıma dek hiç sokakta çürüyen ölü görmedim. Ölen gömülür! Sen gelmezsin olur biter! Sen dığdığının dığdığısı eyyamcılığı seçtin diye ölü kokmaz! Bugünün yarını da var! Beklenmedik ölümler yolumuzu kesmezse daha neler göreceğiz! İnsan dediğin canlı, çuvalına ne attıysa insan mezadında masaya onu koyar!

Ayağına bulaşan bok illa ki kokar! İnsan boku neyse ne de ‘köpek boku’na basıp misk-ü amber kokuyormuş gibi salınmak az utanç verici olmasa gerek!

Adres yoksunu sözler dillendirmeyi sevmem bilirsiniz. Ben doğru bildiğimi söyler, yanlışımı düzeltirim. Rol yapmayı sevmem. Rol çalmayı hiç! Kimseye eyvallahım olmadığını yazmama bilmem gerek var mı? Zordur insanı tanımak. Kimileri yoldaş olur insana, kimileri yol kazası!

Herkese kazasız belasız günler dilerim!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *